6 Nisan 2010 Salı

ask the dust


charles bukowski'nin tanrım dediği john fante'nin en etkileyici kitabı. 20'li yaşlarındaki genç, yoksul ve naif yazar arturo bandini'nin okuyanları yaralayan hayatını gözler önüne seren ilaç mahiyetinde bir kitap. bir solukta okunabilen ender şeylerden. acı ile mizah öylesine iç içe geçirilmiş ki fante tarafından yüreği sersemliyor insanın...fırından yeni çıkmış ekmek sıcaklığı ve kokusu var bunda...

kitabın fon müziğinde ise; tom waits, leonard cohen, morphine ve üçü bir arada fındıklı var. altını çizdiklerim şunlar;


* yoksul doğdun yoksul bir köylü çocuğusun bandini. seni günah işlemeye iten yoksulluk

* ayakkabıları varımdan yoğumdan daha değerli kadınlar arzuladım

* dindar bir adam günahı için nasıl dertlenirse öyle dertlendim

* değerlerin değişiminden yanayım ben. kiliselerden kurtulmalıyız, kilise aptalların ahmakların, cibiliyetsizlerin ve şarlatanların sığınağıdır.

* dünyada beni seven bir şey olsaydı, tek bir şey, bir böcek, bir fare hatta, ama o da mazide kalmıştı, ona sunabileceğim en iyi şeyin portakal olduğunu anlayınca pedro bile ( faresi) terk etmişti beni.

* çünkü senin nefretine mazhar olan birinin olumlu yanları pek çok olsa gerek.

* midem bisküvi yüreğim arzu doluydu.

* bara gidip bir bira söyledi. cebinden çıkarıdığı bozuk paralarla biranın parasını ödedi. birayı bana getirip burnumun dibine koydu. yaralamıştı beni.

* kendimi çok iyi hissediyordum ,soğukkanlı, deri değiştirmişcesine yeni.

* o denli yaraladılar ki beni, kitaplara sığındım, içime kapandım, kasabamdan kaçtım, ve bazen camilla, onları gördüğümde aynı acıyı hissediyorum, o eski yara kanıyor ve burda olmamalarından mutluluk duyuyorum.

* ama ben yoksulum, soyadımın sonu ünlü bir harfle bitiyor ve benden nefret ediyorlar, babamdan ve babamın babasından da, ellerinden gelse kanımı içerler ama yaşlanmışlar artık, güneşin altında ölüyorlar, oysa ben genç umut doluyum, yaşadığımız zamanı ve ülkemi seviyorum ve sana yağlı dediğimde yüreğim değildi konuşan, eski bir yara titreşti sadece. yaptığımdan çok utanıyorum.

* aşk her şey demek değildi. kadınlar her şey demek değildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder