18 Nisan 2010 Pazar

günler ve hissettirdikleri


pazartesi: kesinlikle en boktan gün. haftanın başı. pazar sonrası rehavetinin bir türlü atılamaması. bu yüzden de sanki mesai saatinin uzadığını hissetmek. birilerine para kazandırmak için sabah erkenden kalkma maratonunun başlangıcı. cuma'ya daha çok var , bu hafta bitmez duygusu.

salı: garip bir gün. pazartesi'nin etkilerinin atılmaya başlandığı ve tekrar iştigal edilen neyse ona motive olunmaya başlandığı bir zaman silsilesi. cuma'ya hala daha çok var.

çarşamba: kritik bir gün. perşembe'nin bir adım gerisinde olması ve cuma'ya gidilen yolda önemli bir mevkide bulunması düşündürücü. işe ya da okula tamamiyle alışıldığı, tam motivasyon başlangıcı.

perşembe: en kral günlerden biri. cuma için tüketilmesi elzem. isim de karizmatik gelir bana. perşembe yahu. insan adı bile yapılabilir.

cuma: sabahı, insanın kendini en iyi hissettiği zamanlardan biridir hayatta. hem okula hem işe gitmek zevklidir. programlar bu günün öğle arasından sonra başlar ve ihtimaller insana hoş bir keyif verir. akşam şurda ihtimalim sabah şurda uyanma ihtimalim gibi.

cumartesi: çalışanlar için lanet bir gün. havanın güzel olması bunu daha da çekilmez yapabilir. çalışmayanlar için ise fırsat maliyeti yaratan günlerden. alternafi bol olan insan için bunun ivmesi daha da hızlanıp insanı şımarık bir penguen haline bile getirebilir.

pazar: avrupa'da intihar edilen günlerin başında gelen bir gün(müş). sabahı ve öğlesi güzeldir. ama akşam hava karardıktan sonrası ertesi gün erken kalkacaklar için berbat bir zaman dilimidir. yarının pazartesi olduğunu düşünmek ve bu hissiyatla nefes alınan zamandan zevk alamamak. yaşamadan yaşayacaklarını düşünüp içine girilen sendrom.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder