3 Kasım 2009 Salı

philosophy: who needs it


neden gurursuz yaşadığınızı, ateşsiz sevdiğinizi, direnmeden öldüğünüzü merak mı ediyorsunuz? Neden her baktığnızı yerde cevapsız kalmaya mahkum sorularla karşılaştığınızı, hayatınızın neden imkansız çelişkilerle dolduğunu, neden 'ya beden ya ruh' gibi, 'ya kar ya kamu yararı' gibi yapay seçimlerden kaçınmak için tüm ömrünüzü mantıksız kararsızlıklarla geçirdiğinizi bilmek mi istiyorsunuz?
Cevap yok diye çığlıklar mı atıyorsunuz? Algılama aletinizi, aklınızı reddetmişsiniz, ondan sonra da evrenin bir esrarengizlik yumağı olduğundan yakınıyorsunuz. Elinizdeki anahtarı fırlatıp atıyor, sonra tüm kapılar yüzüme kilitlendi diye ağlıyorsunuz. Mantıksızı izleyerek yola koyuluyor, sonra varoluş anlamlı değil diyorsunuz.
Aklınızı takip etmedikçe hayatınızı bu sorulardan kaçarak geçirmeye mahkumsunuz. Tercih yapmaktan kaçındıkça başkalarının tercih ettiği bir hayata mahkum olacaksınız. Bu yüzden felsefe bir ihtiyaçtır. Felsefe; hayatı analiz etme, aklı ve mantığı kendi mutluluğunuz için kullanma aracıdır. Entellerin kafanızı karıştırmak için bir araya geldiklerinde yaptığı laf kalabalığı değildir.
Felsefe, kokteyl partilerinde, cami veya kiliselerde ki törenlerin içini doldurmak için yaratılmış anlamsız soyutluklar gösterisi değildir. Felsefe oryantal abartmalarla çınlayan gereksiz bir Avrupa uğultusu da değildir. Felsefe insan hayatındaki en temel faktördür; felsefe, insan aklını ve karakterini ve ulusların kaderini şekillendiren asıl kuvvettir. Felsefe insanların kabul ettiği felsefe tipine bağlı olarak, insanları iyi ya da kötü yönde şekillendirir..
Bilinçli ve rasyonel bir felsefeye ulaşmak için gerekli adımlardan bazılarını açıklayan Rand, okuyucuya insanın kendi ruhunda veya ulusunda bulunan gizli fikirleri tanımasını ve ardından değerlendirmesini öğretmektedir. Rand, felsefenin insanları ve toplumları yönetme, mekanizmalarına, soyut teorinin günlük hayatta aldığı çeşitli biçimlere ve en muğlak fikirlerden (ilk bakışta sadece akademik öneme sahip olduğu görülen fikirlerden) dahi kaynaklanabilen varoluşa dair derin sonuçlara ışık tutmaktadır...
Ayn Rand'a göre insanın tercihi bir felsefe sahibi olmak veya olmamak konusunda değil, sadece hangi felsefeye sahip olma konusundadır. İnsanın tercihi, tercihinin bilinçli, açık, mantıklı ve bu nedenle pratik mi olacağı, yoksa rasgele, belirsiz, çelişkili ve bu nedenle zararlı mı olacağı konusundadır....
Felsefi sloganlar kullanışlı bahane metotlarıdır. Onlar, insanların kabul etmeye istekli olmadığı duygular için kullanılır, tekrarlanır ve ebedileştirilir. Örneğin: "Hiç kimse hiçbir şeyden emin olamaz" şeklindeki ifade, emin olanlara karşı kıskançlık ve nefret duygusu için bahanedir. "O senin için doğru olabilir, ama benim için değil" kişinin rekabetçiliğinin geçerliliğini ispatlayamaması ve ispatlamaya razı olmamasının bahanesidir. "Dünyada kimse mükemmel değildir" kişinin mükemmel olmayışındaki teslimiyetini devam ettirme isteğinin, yani ahlaktan kaçma isteğinin bahanesidir. "Hiç kimse yaptığı şey konusunda ona yardım edemez" ahlaki sorumluluktan kaçış için bir bahanedir. "İspatlayamam ama doğru olduğunu hissediyorum" bir bahane bulmanın da ötesindedir. Bahane bulma işleminin bir tanımıdır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder